Diliiiiiiii......diliiiiiii.......diliiiiiii...
- Açmıyor demi ?... Tanrı aşkına bu adamın
derdi ne!....beni ne sanıyor bu aşağılık şişko pislik, Şu dedektif denen adam var ya ben onun
gelmişinin geçmişinin en değerli, en antika en yadigar üyesi olarak lanet olası
tozlu rafların arasındaki, bir türlü değeri kıymeti anlaşılmamış telesekreteri
olmaktan bıktım.. Neyse sende kimsin? Bu lanet şişkoyla ne işin olur... Hadi
lanet poponu kaldır da biraz da sen konuş, ben aradan çıkayım dit sesinden
sonra söz sende hadi bakalım.
"
Diiiit..."
Dedektif, sizle acilen görüşmem
gereken sansasyonel bir olay vukuu buldu. Lütfen bana ulaşınız.
" Diiiiiiiiitt...."
Ya dayanamadım kusura bakmayın ama
çok beklersiniz. Bu adam bu mesajları en son okuduğunda, dedektiflik bile
yapmıyordu. Düşün yani ne kadar bekleyeceğini. Bu telefonun varlığından haberi
bile yoktur, bunun için bahse bile girerim, var mısın kendimi ortaya koyuyorum.
.. Fare mi
o! Al iste bak! Evde kendinden başka herkes yaşıyor.
Neyse çenem
düştü yine, senin ses tonunu sevdim sana
başka biri yardımcı olabilir. Bu dedektifin bir yaveri var Sebastian, biraz
benim gibi ama ona daha çabuk ulaşarak işini halledebilirsin. Seni ona
bağlıyorum hatta kal...
"Diiiiiiiiitt."
- Buyurun ben dedektif Pıt’ın yaveri
Sebastian, üstada ulaşamadınız demek,
neyse size nasıl yardımcı olabilirim.
İyi günler, acilen dedektif ile
görüşmem gerekiyor, ona nasıl
ulaşabilirim.
- Hey
hey hey hanımım, biraz sukut lütfen! Üstat ile görüşmek o kadar kolay mı
sanıyorsunuz. Sizin gibi peşinden ayrılmayan,
kapısının eşiğinde yatan, hatta bazı geceler evinin camlarından not
yazılı kağıtları taşlara sarıp camı kırarak ulaşmaya çalışan nice hayvanlar
var. Sizin gibiler yüzünden üstat, kırık
camların arkasında üşümemek için tuvalete çıkamıyor, akşamları evde yokuz
izlenimi vermek için karanlığa mahkum oluyor.
Belki elektrik kesilmiş de olabilir! Fakat
bu üstadın karanlıkta kalmasını gerektirmiyor. Ne yani birkaç fatura ödemeyi
unuttu diye, üstat ajansları takip etmesin mi?
kendisine sütlü kremalı cappucino yapmasın mı? Olayların gizem
perdelerini kaçak çay ile mi kaldırsın. Her neyse siz adınızı ve adresinizi
verin müsait bir vakitte size ulaşabilelim..
2 Hafta sonra
- Üstad,
çok önemli ve bir o kadar da inanılmaz bir şey oldu, kediniz Arthuru sizin için hazırlamış olduğum kahveyi
içerken yakaladım. Daha da garip olanı içtikten sonra da garip garip tıksırmaya
başladı en sonunda da bakın şu kolyeyi kustu.
- Ah Arthur!
Bu açgözlülüğün başımıza daha neler açacak, nasıl bir kolyeymiş bakalım.... Aah
tanrım !!! Bu nasıl bir koku, lanet olsun Arthur senin bu işkembene. Sen neler
yiyorsun böyle... Sebastian bu kolye değerli bir koleksiyonun bir parçası gibi
duruyor. Böyle bir kolyenin arthurun midesinde ne işi olur. Bizim Arthur ne
zamandan beri böyle değerli şeyler yemeye başladı. Neyse al sen bu kolyeyi
akşama kadar neler öğrenebilirsin bakalım. Ben çıkıyorum, malum yol uzun Asuman hanımı fazla bekletmek
olmaz, sende işlerini hallet akşam yemekte bana katılırsın, bu arada şu lanet
kediye biraz göz kulak ol ve en önemlisi kahvemden uzak tut onu.
Taksi Asuman Hanımın Konağının önünde
geldiğinde, dedektif hâlâ taksiciyle pazarlığı bir türlü bitirememişti.
Taksinin durduğunu gören Asuman Hanım, kapıda karşılamak üzere bahçeye doğru
gelirken dedektifin söylenerek taksiden iner. Güneşin battığı, gökyüzündeki
kızıllığın koyulaşıp karanlığın hakimiyetine girdiği, havadaki rutubetin
dedektife romatizmalarını hatırlattığı sırada yeşilin hakim olduğu geniş
bahçeden birlikte adımlayarak, hizmetçilerin, uşakların ve bahçıvanların bakışları
arasından tarih ve yaşanmışlık kokan belki birazda Fransız kroasan kokulu
koridorlardan geçerken aklında nedense taksiciye kaptırdığı fazla para ile
koridorlarında yankılanan şu yemek kokuları ve bu kokuları barındıran çılgın
yemek menüsü vardı. Büyük salona geldiğinde Asuman Hanım, kendi sakin asilzade
duruşuyla evde bulunan kızı Isabeli, torunu clara’yı ve aile avukatları Igoru
dedektife tanıttı. Kısa tanışma faslından sonra herkes yerlerini aldığında uzun
gece dedektifin konuşmaya başlamasıyla start alır.
-
Hanımefendi lütfen ceketimi dinlendirmeye alır mısın? İyi akşamlar
hanımlar ve beyler...
Kendim hakkında övgü dolu sözler söylemek
isterdim lakin buna vaktim yok, benim kim olduğumu bilmeniz, bana hayranlık
duyma isteğinizi anlıyorum bunun için sizi suçlayamam, beni kendi zengin
muhitlerinde de görmek isteyenler hayranlarım olabiliyor bunun için yapmaları
gereken şeyler kadar basit ki, ben hayat iki şişkinliğe önem veririm.
Cüzdanımın ve göbeğimin şişkinliği... Bu iki seyi sağlayın gerisini yardımcım
Sebastiana bırakın derim her zaman..Neyse beni bırakalım buraya Saygıdeğer
Asuman hanımın sorunlarını çözmeye geldik öyle değil mi.
Lütfen! Herkes yerinde kalabilir mi? Olay
mahallinin bozulmasını istemiyoruz hiçbirimiz...
Gördüğüm kadarıyla haliniz vaktiniz
yerindeymiş, enseniz de baya kalınmış. Umarım Tanrıya bütün bu nimetler için
şükür ediyorsunuzdur... Konuya geçmeden önce burnuma güzel kokuların geldiğini
söylemeliyim, dua edelim bu kokular mutfaktan geliyor olsun, zira gündemim de
fazlaca konu olduğu için toplantımız biraz uzun sürebilir...
Bu is bu gece çözülecek hanımlar ve
beyler... Öncelikle tüm aile fertlerini yemek masasında görmek istiyorum...
Evde çalışanlar içinse bir yer sofrası hazırlayın görüş açımda olmasına dikkat
edelim lütfen...
Buraya
gelmeden önce Asuman hanımdan aldığım bilgiler ışığında yardımcım sebastiyan
ile birlikle küçük bir araştırma yaptık, bunun neticesinde bir sonuca vardık
lakin zihnimde minik kedi sevimliliğinde bir kaç soru işareti kaldı... Hem bu
soru işaretlerindeki sevimliliği ortadan kaldırmak hem de Asuman hanımın güzel
yemek davetine icabet etmek üzere bu yemekli toplantıya iştirak ettik...
Teşekkürler, asuman hanım için... Saygılarımı sunuyorum.
Dedektif,
Asuman Hanım ve ailenin diğer fertleri yemeklerin masadaki yerlerini
aldığında mikrofon tekrar dedektifdeydi:
- Lütfen herkes rahat olsun sükûnetini
korusun, masadaki bu muhteşem yemekler bu saygıyı hak ediyor. Yemeğe başlamadan
Tanrıya şükür etmeye ne dersiniz?
Tanrım… Asuman hanımın bu muhteşem masası
ve üzerindeki bu enfes yemekleri bize kaşıklamayı, ruhumun derinliklerin de hep
yer etmiş olan şu masanın ortasındaki
soğanının hafif pembeleşmiş olduğunu buradan gördüğüm eti seri bıçak darbeleriyle
lokmalara ayırıp, diş darbelerimle ve damağımla dans edişi sonrasında o
muhteşem mide yolculuğunu sırasında bize yaşayacağın tüm hazlar için
şükranlarımızı kabul et ve bunla da yetinmeyip sonrasında tatlı krizi yaşatmak
isteğin yok mu ! O bile ayrı bir teşekkürü hakkediyor. Tanrım, Asuman hanımın hanesine verdiğin bu
nimetlerden bizde isteriz, bizim de soframız böyle şen olsun. Ellere varda bize
yok mu? Ne yani biz hep fakir mi kalalım?
Valla bende istiyorum, yoksa bir daha sofrada seni böyle kutsamamızı
bekleme. Amen....
Yemeğe ve Tanrıya da saygımızı sunduğumuza
göre önce toplantının akışı hakkında bilgi vermek istiyorum... Öncelikle Asuman
Hanımdan bugünkü yemeğimiz hakkında kısa bir ön bilgi, sonrasında yemeklerin
damak zevkimle buluşması ve akabinde size konuyla alakalı minik sorularım
olacak. Gecenin ilerleyen saatlerine doğruda olayın failini açıklamamla
birlikte gecenin sonuna gelmiş olacağız. Kısa bilgilendirmeyi de yaptıktan
sonra gecemiz başlasın lütfen, evet
Asuman hanim sizdeyiz...
- Sayın dedektif, sizi aramızda görmekten
büyük onur duyuyoruz... Sizin için geniş bir koalisyon menü oluşturduk, size
farklı seçenekler sunmaya çalıştık umarım beğenirsiniz... Ana yemeğe geçmeden
önce sindirim sisteminizi harekete geçireceğini düşündüğümüz aperatifler
hazırladık, içlerinde jersey halkaları, prenses soslu küçük şeytanlar mevcut.
Salata olarak Sezar ve waldorf salatasını uygun gördük... Çorba rezervlerimiz
de havuç çorbası, Kraliçe usulü çorba ve
karpuz çorbası mevcut... Ana yemek olarak, İngiliz usulü üzeri eritilmiş
tereyağı sosu gezdirilmiş bonfile, İngiliz usulü yumurtalı pilav, Britanya
usulü tavşan ve ona eşlik etmesini istediğimiz elmalı ördek ve son olarak da
VIII Henry usulü tartület siz değerli misafirimizin damak zevkine sunulacak.
Umarım yemeklerimizden memnun kalırsınız ekstra bir arzusunuz olursa lütfen
çekinmeden söyleyin.
-Asuman hanım, muhteşem bir menü hazırlamışsınız.
Kendimi Buckingham sarayında ağırlanıyor gibi hissettim bunun için yemin
edebilirim. Sizde rahat olun lütfen, emin olabilirsiniz bir isteğim olduğunda çekinmeyeceğime
söz veriyorum. Uzun uzun kendimi övmeyi sevmiyorum, bilmiyorum bunu biliyor
musunuz?
Dikdörtgen şeklindeki ceviz ağacından yapılmış
6 kişilik yemek masasının başköşelerinde Dedektif Pit ve Asuman Hanım yer
alıyordu, dedektifin sağ yanında Asuman
hanımın büyük kızı isabella sol yanında ise torunu clara ve aile avukatı
bulunuyordu... Hazırlanan yer sofrası da ise aşçı ve yardımcıları, hizmetliler
ve Uşaklar yemek yiyeceklerdi.
Yemekler yenmeye başladığında dedektifin dogal
ve umursamaz tavrı çok tuhaf karşılanıyordu, hızlıca bir kaç tabak yemeği
mideye indirdikten sonra birden duraksadı eve Asuman hanımın büyük kızına
yöneldi:
- Sevgili Isabelle, isminizi doğru telaffuz
ettim umarım, size Isabel dememin bir mahsuru yoktur. Lütfen rahat olun ve bana
olayla ilgili bilmediğim bir şey söyleyin.
Bunları
dedikten sonra yemeğe devam eder, o kadar umursamaz ve rahattı ki tıpkı bir
pazar sabahı kısa şortuyla kahvaltı edercesine...
- Tüm bildiklerimi Annem size söylemiş zaten,
ne olur çocuğumu bana bulun...
- Lütfen müsterih olun hanımefendi, yavrunuzun size tekrar anne demesini
sağlayacağımdan şüpheniz olmasın. Ama öncelikle size birkaç soru sormama izin
verin...
-Tabi ki buyurun...
- Oğlunuzun son günlerdeki hali nasıldı,
diğer günlerden farklı bir havası var mıydı? Hayata bakışı nasıldı? Toplumdaki
yerini sorguluyor muydu? Cemiyet hayatında acımasızca sürdürülen bu mevki makam
sahibi olma çabaları için ve egoyu tatmin için başvurulan yöntemler için bize
vermek istediği tavsiyeler var mıydı? Sormak istediğim şey şu aslında: Ortadan
kaybolmaya meyilli bir ruha sahip miydi? Ortadan kaybolmayı kafasına koymuş
olabilir mi? Zira ben bunu zaman zaman düşünmüyor değilim hani.
Dedektif bu sorunun ardından gözüne masadaki
harika bifteği kestirir, ağzından akan suyun farkına varmadan...
- Hayır dedektif, hayır hayır bu imkânsız... Benim minik kuşum
henüz o dediklerinizi yapabilecek biri olamadı.
-Hiim, biraz daha ayrıntı lütfen....Bu arada
kimse yemeyecekse şu bifteği de alabilir miyim? Isabel sen devam et; durma ben senin sözünü
kesip susturana kadar konuş.
-Tom küçükken bir kaza geçirdi ve beyin
fonksiyonları tam gelişme göstermedi,
bizde bu yüzden onun için yıllarca özel hoca tuttuk.
-Demek bir kaza geçirdi ve sizde ona özel bir
hoca tuttunuz, doğru anlamışım yani! İlginç sizi daha fazla yormamak ve yemeğin
tadına daha çok varmak için kısa tutacağım, fakat şu sorularıma da kısa ve şu
önünüzde duran bir türlü yemediğiniz tatlılar kadar dikkat çeken cevaplar
alabilirsem sevineceğim. Özel hocalara hep bir hayranlığım olmuştur. Hep bir
özel hocam olsun, bana bilmediğim şeyler
öğretsin ama ne yazık ki öyle birini bulamadık. Özel hocamız Bruce acaba şuan
nerede?
- siz… Siz… Bunu nerden biliyorsunuz?
- Hadi ama isabel, şimdiden şaşırmaya
başladığını görüyorum. Ne yani onunla yaşadığınız gizli aşktan da mı
bahsetmeyeceğiz.
- Bunlar nasıl ithamlar sayın dedektif, ben
hayatımı çocuğuna adamış eşime sadık bir bayanım. Sizi benle böyle konuşmaktan
men ediyorum.
- Lütfen daha sakin olalım Sevgili
Isabel, sözlerimi kişisel almayın benim
işim gereği bu soruları sormam gerekiyor.
Bir anda hışımla yerinden fırlayan
dedektif, ağzındaki lokmayı yere tükürür
sonra önce isabele ve asuman hanımın etrafında daha sonra tüm masayı dolaşır:
Konumuza tekrar döneceğim fakat demin lavaşın
arasına sardığım şu etler bufala eti miydi? Yoksa bu masaya yakışmayan etlerden
miydi?....lanet olsun asuman,senin bu aşçılarının sorunu ne ha, ben buraya bu
eti çiğnemekle uğraşmaya mı geldim ! Zaten lanet bir sabaha uyandım, bu da yetmiyormuş gibi son kalan kahvemi de
lanet kedim Arthur un içtiğini öğreniyorum buda yetmiyor büyük umutlar
beklediğim şu masada da aradığımı bulamıyorum..Söyler misin asuman,bu saatten sonra
benden nasıl bir performans bekleyeceksin. Açık konuşmak gerekirse, şu dakika
itibariyle konuya olan ilgim tıpkı babaannemin yaptığı tahinli kurabiyelere
olan sevgim nispetinde azaldı. Şimdi burada sebastiyan olsaydı bu sevgiyi size
izah edebilirdi, zira ben bunu tarif de
zorlanıyorum. Ah babaannemin tahinli
kurabiyeleri, simdi burada olsanız da benim şu halimi bir görseniz.
Kırk odalı Asuman hanımın, boy boy ağaçlar ve
rengârenk çiçeklerle donatılmış geniş bahçesinin heybetli demir kapısını aşıp
sıra sıra odaların önünden el yapımı İran halılarının üzerinden geçerek o
muhteşem, antik eşyalarla " zenginiz biz " havası verilmeye
çalışılmış salona ulaşan Sebastian üzerindeki kırık dökük, toz toprak
içerisinde kalmış; muhtemelen birileriyle çetin bir mücadele yaşamış
emarelerinin bulunduğu paltosunu almak üzere yanına gelen konağın genç hizmetçisi
kezbanı görünce, yüzünde beliren aptal
gülümsemeye engel olamaz. Heyecan ile ruhunun derinliklerin de o mahur besteyi
duyar.
Gelir diye umdum yâr
Yatsıyı da bekledim
Gözlerimi yumdum yâr
Bu romantik
dakikaları dedektif Pit'in uzun kahve sipariş sesi böler, yemek saatini
kaçırmış, masa toplanmış ve herkes
dedektifin etrafında toplanmış ve kahve siparişleri veriliyordu. Sebastian
hemen sandalye kapıp dedektifin yanına sessizce oturur, tabi boşta durmaz
hınzır kaçamak bakışlarla kezbana "gönlüm sende" twetleri atmaya
başlar. İlk defa bu duyguları tattığını fark eden sebastiyan hayatı
sorgulamaya, maddi kazançların ötesinde ulvi, ruhi, duygi kazançların
olabileceği ihtimallerini sevmeye başlar. Yüzündeki o beyaz zengi ifadesinden
de bu okunabiliyordu. Tanrım, ne kadar
da mesuttu.
- Kızım, şimdi beni çok iyi dinle istersen not
al. Öyle alalade kahve getirme bana, öncelikle white chocolate mocha yapıyorsun
daha sonra onu büyük bir bardağa boşaltılıyorsun. Diğer tarafta daha önce
cappucino yapılmış makinada cramel macchiato yapıp üzerine bir miktar americano
ilave edeceksin ve bunu yan tarafa ayırdığın kahveye üzerinde bitter çikolata
olan filtre yardımıyla boşaltmaya niyet edeceksin, niyetini kahvemdeki aromada
görmek istiyorum. Tabi bütün bunların 10 dk içerisinde tamamlanmış olması
gerekiyor, zira ağzımdaki alışılagelmiş kahve tadını kaybetmek istemiyorum....Bu
siparişi yapamam diyorsan yardımcım sebastian size eşlik edebilir. Anlaşıldı
ise çekilebilirsin.
Kahvelerimiz
hazırlanırken bizde şu esrarengiz kayıp torunu ve diğer ailevi sorunları
çözelim. Asuman hanımın geçen hafta bana vermiş olduğu bilgiler yardımıyla aileden
bir iki kişiyi takibe aldık. Sebastian iki aydır eve uğramayan oğlunuzun yerini
tespit etti, kimlerle takıldığını nasıl bir kirli ilişkiler içerisinde olduğunu
öğrendi. Ben ise kızınız sevgili isabeli takibe aldım, açıkçası öğrendiğim
şeyler bu ailenin asil duruşuna hiç yakışmayan şeylerdi. Tüm bilgilerin
toplanmasıyla olaydaki tüm gizem ortadan kalkmıştı.
Asuman hanım, bana kızınızın yasak
ilişkisinden bildiğiniz halde bahsetmemeniz beni açıkçası üzdü. Kızınızın eski
özel hoca ile ilişkisi ortaya çıktığı için kovduğunuzu biliyorum, ama siz şunu bilmiyorsunuz: kızınız hala onla
görüşmeye devam ediyordu.
Herkes şok, isabel duş da soğuk su yemiş gibi
şaşkın, asuman hanım kızının elini tutamayıp uçurumdan düşüşünü izler gibi... Kimsede
ses yok, göz bebekleri büyük, ağızlar açık... Konuyla ilgilenmeyen tek kişi
sebastiyanın gözleri kezbanın açık kalan ağzının yanındaki tatlı gamzelerinde.
Dün sabah
eski özel hocamız ile küçük bir görüşme gerçekleştirdik, itiraf etmeliyim ağzı baya sıkıýdı. Bir süre sessiz
kalmayı başardı fakat bol sıfırlı bir çek ile tüm sessizliğini satın aldık.
Konakta yaşanan ikircikli ilişkiler hakkında aldığımız bilgiler işimize epey
yararı oldu. Sevgili Isabel ile hazır damadınız da şehir dışında iken şehri
terk etme planlarından bahsetti, buna
ilk başta çok şaşırmış gibi olduk ama asıl bizi şaşırtan olay, biz konuşurken
torununuzun yan odadan çıkıp gelmesi oldu. Şehirden ayrılmak ve rahat yaşamak
için gereken parayı torununuzu kaçırılmış gösterip fitye ile toplamak istemiş.
Bu işi yaptıracak adam bulamadıkları için de bu kadar beklemişler.
Oğlunuzun ise garip bir şekilde kumar borcu
birikmiş, verilen süre içinde de parayi odemedigi icin de rehin tutulmuş.
Asuman hanım simdi anladınız mı? Geçen gün sizden istediğim yüklü miktarda
parayı niçin istediğimi... Oğlunuzu o adamların elinden kurtardık.
En önemli kısma gelelim şimdi, ailenizi
temellerinden sarsan tüm bu olayların başrolünde bizim meşhur özel hoca çıktı.
Yıllardır bu eve girip çıkan,
zenginliğin büyüsüne kapılan bu adam bütün bu servete konmak için
kızınız isabeli kullanmış, önce torununuzun sonra kızınızın gönlünü
kazanmış, size de fazlasıyla kibar
davrandığına eminim. Kendini sevdirdikten sonra bu servetin önündeki tüm
engelleri tek tek ortadan kaldırmaya başlamış. Öncelikle damadınızdan
başlamış, ona hala ulaşamadık. Ona şehir
dışında işler ayarlayıp sürekli evden uzak tuttuğunu ve bazı kadınlarla anlaşıp
onu oraya bağlama planları dahi yaptığını söyledi. Damadınızdan sonra oğlunuza
planlar yapmış, onu eski kumar arkadaşlarıyla tanıştırıp kumara alıştırmış. Sık
sık sabahlara kadar oyunlarda para kaybetmesini sağlamış, borçlarını ödemeyez hale getirmiştir. En
sonunda da borç yüzünden işi cinayete götürtmekti.
En son engel olarak da sizi görüyormuş,
diğerlerine göre daha kolay olacağını düşünmüş ama yanılmış. Sizin aklınız
tecrübeniz ve en önemlisi anne şefkatinizi fark edememiş.
Herkes hala şaşkın, isabelin gözlerinden akan
yaşların damlaları yerdeki parkeleri ıslatırken kahvelerde gelmişti. İlk yudumun
ardından dedektifin yüzünde günlerce verilen emeğin karşılığının alınmış ferahlığı
vardı.
Eveettttt... Asuman hanim, bize müsaade artık,
bundan sonrası aile içi halledeceğiz meseleler. Oğlunuz ve torununuz birazdan burada
olur, kendilerini bu gecenin yorgun atmosferinde sıkmak istemedik. Bu gece bize
gösterdiğiniz ev sahipliği için teşekkürlerimizi kabul edin. Her şey için
sağolun var olan. Tanrı sizi korusun...
Konağın uzaktan dahi bu kadar görkemli
olduğunu fark eden dedektif hâlâ konağı çevreleyen soğuk duvarlarına işemeye
devam ediyordu. Sebastiya’nın taşa oturduğunu ve dalgın dalgın konağa baktığını
görünce:
- Hişt !
sebo, şu kolye işi ne oldu ?. Bir şeyler bulabildin mi?
-Buldum
buldum
- Tamam o
zaman şimdi şu lanet kıçını kaldır da şuradan bir taksi çevir, hava soğuk biran önce gidelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder